Altın fiyatları, Çarşamba günü ons başına 4.000 doların üzerine çıkarak tarihi bir zirveye ulaştı. Bu yükseliş, küresel belirsizlikler, jeopolitik gerilimler ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) ek faiz indirimlerine yönelik beklentilerle tetiklenen borsa yatırım fonlarındaki (ETF) güçlü talepten kaynaklandı.
Dünya Altın Konseyi’ne göre, küresel ETF’lere üçüncü çeyrekte 26 milyar dolarlık rekor giriş gerçekleşti.
Spot fiyat, ons başına 4.038,57 dolara kadar yükselerek, yılın başından bu yana yüzde 53’lük bir artışın devamını getirdi.
Diğer güvenli liman varlıkları da değer kazandı; gümüş ons başına 48,92 dolara ulaşarak 2011 Nisan’ındaki rekoruna yaklaştı, platin 1.678,60 dolara, paladyum ise 1.406,53 dolara tırmandı.
Kuzey Amerika, Rekor ETF Akışlarını Öncüledi
Dünya Altın Konseyi’nin raporuna göre, güvenli liman talebi Eylül sonu itibarıyla özellikle ETF girişleriyle yansıdı.
Altını dayanak varlık olarak tutan ve düzenli borsalarda işlem gören bu fonlar, yatırımcılar için altına maruziyet sağlayan temel araç haline geldi.
Üçüncü çeyrek sonunda altın ETF’lerindeki toplam yönetilen varlık değeri 472 milyar dolara ulaşarak bir önceki çeyreğe göre yüzde 23 arttı. Tutulan altın miktarı ise yüzde 6 yükselerek 3.838 tona çıktı ve 2020 sonundaki zirveden sadece yüzde 2 geride kaldı.
Akışların büyük kısmını Kuzey Amerikalı yatırımcılar gerçekleştirdi; çeyrekte 16,1 milyar dolar ekleyerek bölgenin en yüksek üçüncü çeyrek girişini ve genel olarak ikinci en büyük çeyreği kaydetti.
Avrupa fonları 8,2 milyar dolarla ikinci sırada yer aldı; Birleşik Krallık, İsviçre ve Almanya öncülüğünde.
Asya, Hindistan, Çin ve Japonya’daki güçlü taleplerle 1,7 milyar dolar katkıda bulundu, diğer bölgelerdeki akışlar ise sınırlı kaldı.
Eylül Ayı, Altın ETF’lerinde Tarihin En Yüksek Girişini Gördü
Sadece Eylül ayında ETF’lere 17,3 milyar dolarlık giriş oldu; bu, şimdiye kadarki en yüksek aylık rakam.
Konsey’e göre, Eylül’de Kuzey Amerika fonları yalnız başına 10,6 milyar dolar ekledi; devam eden jeopolitik riskler, zayıflayan ABD doları ve Fed’in 25 baz puanlık indiriminin ardından düşen getiriler bu akışı destekledi.
Avrupa’da aylık 4,4 milyar dolarlık giriş, bölgenin üçüncü en güçlü ayı olarak kaydedildi; bu, momentum alımları ve artan enflasyon ile politika belirsizliğine karşı koruma arayışını yansıtıyor.
Asya’da 2,1 milyar dolarlık akış gerçekleşti; Hindistan 902 milyon dolarla önde, Çin 622 milyon ve Japonya 415 milyon dolarla takip etti.
Diğer bölgelerden mütevazı katkılar geldi; Avustralya 182 milyon dolar giriş yaparken, Güney Afrika’dan kısmi çıkışlar yaşandı.
ETF’ler ve İşlem Hacimleri Rekor Kırdı
Bireysel fonlar arasında, ABD’li SPDR Gold Shares Eylül’de 4,2 milyar dolarla en büyük girişi çekti; iShares Gold Trust 2,9 milyar ve SPDR Gold MiniShares Trust 1,7 milyar dolarla izledi.
Avrupa’da Birleşik Krallık merkezli iShares Physical Gold ETC 1,4 milyar dolar toplarken, İsviçre’nin Pictet CH Precious Metals Fund’u 540 milyon dolar ekledi.
Asya’da Çin’in Huaan Yifu Gold ETF’si 739 milyon dolar, Japonya’nın Physical Gold ETF’si 415 milyon dolar ve Hindistan’ın Nippon India ETF Gold BeES’i 268 milyon dolar kazandı.
Analistler, momentumun da etkili olduğunu belirtiyor; yatırımcılar, altının ardı ardına rekorlar kırdığı dönemde kazançları yakalamak için ETF’lere yöneldi.
Altın işlem hacimleri de yatırımları yansıdı. Eylül’de ortalama günlük hacim yüzde 34 artarak 388 milyar dolara ulaştı; bu, 2025’in ikinci en güçlü ayı.
New York COMEX ve Şanghay Vadeli İşlemler Borsası’nda işlem hacimleri keskin yükseldi; altın ETF işlem hacmi günlük 8 milyar dolara çıkarken, Kuzey Amerika ürünleri toplamın yaklaşık beşte dördünü oluşturdu.
