Ankara’daki bir otelde düzenlenen Çin-Türkiye Gastronomi Festivali, Çin mutfağının ikonik lezzetlerini sergileyerek başladı. Etkinliğe üst düzey yetkililer ve diplomatlar katıldı; burada yemeklerin toplumları birbirine yaklaştıran bir köprü olduğu vurgulandı. Festival, Birinci Lady Emine Erdoğan’ın yazılı mesajı ve mutfak geleneklerini sağlık, etik ile yüzyıllara uzanan alışverişle bağdaştıran konuşmalarla renklendi.
Yetkililer mutfağı medeniyetler arası köprü olarak nitelendirdi
Katılımcılar arasında Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı ile Çin’in Ankara Büyükelçisi Ciang Suebing yer aldı. Yazgı, İpek Yolu’nun iki ucundan gelen mutfak geleneklerinin yan yana sunulmasından memnuniyet duyduğunu belirtti. Bu antik ticaret yolları ağı, Doğu Asya’yı Akdeniz’e bağlarken, Çin kültüründe yemeğin sağlık, felsefe ve ahlakla iç içe olduğunu ifade etti. Her malzeme ve pişirme yönteminin belirli bir incelik taşıdığını ekledi.
Yazgı, Türk mutfağında da yemeğin denge ve şifa odaklı bir anlayışla ele alındığını vurguladı. Türk ve Çin mutfaklarını “farklı coğrafyalarda yetişen aynı felsefenin iki farklı lezzeti” olarak tanımladı. İpek Yolu’nun sadece ticari değil, kültürel, bilimsel ve damak zevki alışverişi taşıdığını hatırlatarak, karşılıklı saygı ve ortak değerlere dayalı iş birliğinin güçleneceğine inandığını dile getirdi.
Birinci Lady ortak değerleri ve israfı önleyen teknikleri öne çıkardı
Açılışta Birinci Lady Emine Erdoğan’ın mesajı okundu. Erdoğan, “Çin-Türkiye Gastronomi Festivali’nin düzenlenmesinden büyük memnuniyet duydum” diyerek, Çin ve Anadolu’yu derin mutfak mirasına sahip iki dost ülke olarak nitelendirdi.
Mesajında “şifalı tarifler”, çevreye duyarlı ve israfı engelleyen pişirme yöntemleri ile cömert sofraları merhamet sembolleri olarak vurguladı. Bu unsurların her iki mutfağı da dünyanın en saygın gastronomik gelenekleri arasına yerleştirdiğini belirtti. Festivalin kültürel etkileşimi derinleştireceğine, karşılıklı anlayış ve dostluğu pekiştireceğine inandığını ifade ederek, tüm katkıda bulunanları içtenlikle kutladı.
Büyükelçilik festivali son zirve temaslarına bağladı
Büyükelçi Ciang Suebing, etkinliğin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eylül 2025’teki Çin ziyaretinin ardından düzenlendiğini söyledi. Liderlerin vardığı uzlaşıyı kültürel alışverişle ilerletme kararı aldıklarını kaydetti. Çin ve Türkiye’yi zengin geleneksel kültürlere sahip kadim medeniyetler olarak tanımladı; mutfak mirasının bu kültürlerin ayrılmaz parçası olduğunu vurguladı.
Büyükelçiye göre, binlerce yılda şekillenen ve farklı bölgeleri yansıtan Çin mutfağı dünya çapında tanınırlık kazanmışken, Türk mutfağı kebapları ve geniş tatlı yelpazesiyle ün salmış. Gastronomik alışverişin sadece lezzetlerden ibaret olmadığını, medeniyetler arası bir diyalog olduğunu ifade etti.
Misafirlere ikonik lezzetler ikram edildi
Katılımcılar, Pekin ördeği, bahar ruloları, Kung Pao tavuğu, Longjing çayıyla pişmiş karides ve jiaozi (Çin mantısı) gibi simge Çin yemeklerini tattı. Yazgı ve Ciang, yemek ve malzemelerin tanıtıldığı stantları gezdi. Festival bugün sona eriyor.
