Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Alman Şansölye Friedrich Merz ile Ankara’daki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Türk-Alman ilişkilerinin güçlü temeller üzerine kurulu çok katmanlı yapısının Avrupa ve komşu bölgelerin güvenliği için “vazgeçilmez” olduğunu vurguladı. Görüşme, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı pekiştirmeyi amaçlayan bir “yeniden başlatma” adımı olarak değerlendiriliyor.
Erdoğan, Merz ve heyetini Türkiye’de ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, “Şansölye Merz, şansaölye olarak ülkemize ilk ziyaretini gerçekleştiriyor. Sizi burada ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Hepimiz adına sizi selamlıyorum” dedi. Merz ise, Türkiye’nin NATO içindeki kritik rolünü öven bir konuşma yaparak, Avrupa’nın küresel zorluklara karşı Türkiye ile daha derin bir stratejik ortaklık kurması gerektiğini ifade etti.
İkili İlişkiler ve Uluslararası Gündem
NATO müttefiki olarak ortak çıkarlar temelinde ikili ilişkileri ve uluslararası meseleleri ele aldıklarını belirten Erdoğan, Türkiye’nin tam AB üyeliğini stratejik bir hedef olarak gördüklerini vurguladı. “Türkiye’nin bu konudaki kararlı iradesi, birliğinden layık olduğu yanıtı hak ediyor. Eğer Türkiye hak ettiği yanıtı alırsa, çok kısa sürede önemli mesafeler kat edebiliriz” diye konuştu. Bölgesel ve küresel gelişmelere bakıldığında, Türkiye-AB ilişkilerinin stratejik öneminin daha iyi anlaşılacağını ifade etti.
Görüşmede, Gazze’deki insani kriz de gündeme geldi. Erdoğan, İsrail’in eylemlerini “soykırım” olarak nitelendirerek Almanya’ya “Bunu görmüyor musunuz?” diye sordu. Merz ise İsrail’in savunma hakkını savundu ancak insani yardımların artırılması için Türkiye ile iş birliği yapmaya hazır olduklarını belirtti. Ateşkes müzakerelerinde Türkiye’nin arabuluculuğunu öven Merz, savaşın sona ermesi için diplomatik çabaların sürdürülmesini önemli bulduklarını söyledi.
Tarihi İş Gücü Anlaşmasının 64. Yılı
Erdoğan, Batı Almanya ile Türkiye arasındaki iş gücü anlaşmasının 64. yıldönümünü anarak, “64 yıl önce valizlerinde vatan özlemiyle Almanya’ya giden kardeşlerimiz, bugün 3,5 milyona ulaşan nüfuslarıyla Almanya’nın her alanında büyük katkılar sağladı” dedi. Türk toplumuyla ortak değer ve zenginlik olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı, “Almanya’daki kardeşlerimizin yıllar içinde elde ettiği kazanımları korumaya büyük önem veriyoruz” ifadesini kullandı.
Avrupa’da artan yabancı düşmanlığı ve İslamofobiye karşı uyarıda bulunan Erdoğan, “Bu tür nefretin ırkçı seviyelere ulaştığı yerler var. Yurt dışındaki kardeşlerimizi, entegre olurken kültürlerini, kimliklerini ve kadim değerlerini korumaları için her zaman destekledik. Desteklerimiz sürecek” dedi.
Ticaret Hedefi: 60 Milyar Dolar
Türk-Alman ekonomik ve ticari ilişkilerin olumlu yönde ilerlediğini belirten Erdoğan, “Almanya, Türkiye’nin Avrupa’daki en büyük ticaret ortağı. Ticaret hacmimiz 50 milyar dolara ulaştı. Yakın zamanda bunu 60 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Savunma iş birliğini ele aldıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı, “Avrupa’daki değişen güvenlik koşulları ışığında, savunma sanayi ürünlerinin tedarikindeki geçmiş sorunları geride bırakıp ortak projelere odaklanmalıyız” ifadesini kullandı.
Almanya’nın Eurofighter uçaklarının tedarik sürecinde attığı olumlu adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirten Erdoğan, “Türkiye’nin savunma sanayindeki ivmesiyle Almanya’yla geniş iş birliği fırsatlarımız var. Kazan-kazan anlayışı temelinde bu iş birliğini güçlendirebiliriz” diye ekledi.
Suriye ve Küresel Sorunlar
Komşu Suriye’deki gelişmeleri de değerlendiren Erdoğan, “Devrimden bu yana 11 ayda, Başkan Ahmed eş-Şaraa liderliğinde Suriye kalıcı barış, huzur ve ekonomik kalkınma yolunda ciddi ilerleme kaydetti” dedi. Yaptırımların kaldırılmasının süreci hızlandıracağına inandıklarını belirten Cumhurbaşkanı, ülkenin toprak bütünlüğü ve Suriyelilerin refahını öncelik hedef olarak gördüklerini vurguladı.
10 Mart anlaşmasının uygulanmasına büyük önem verdiklerini ve Almanya’nın bu konudaki koordinasyonuna dikkat çektiklerini söyleyen Erdoğan, “Rusya-Ukrayna savaşı için adil ve kalıcı çözüm adına diplomatik çabaların sürdürülmesi önemli” dedi. Gazze’deki soykırımı ilk günden uluslararası gündeme taşıdıklarını, ateşkes ve insani yardım için yoğun çaba harcadıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı, “Bu vahşetlerin tekrarlanmasını önlemek ve bölgede kalıcı barışın anahtarı olan iki devletli çözümü destekliyoruz” ifadesini kullandı. Yeniden yapılanma sürecinde herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin AB Üyeliği ve Kopenhag Kriterleri
Bir gazetecinin AB üyeliği kriterleri sorusuna yanıt veren Erdoğan, “Öncelikle Türkiye’de bu yaklaşımlarla rahatız. Kopenhag kriterlerini hep söyledik, bizim için olumsuz bir süreç değil. Eğer Kopenhag kriterleri perspektifinden bakılırsa, bizim de Ankara kriterlerimiz var” dedi. “Türkiye’yi Ankara kriterlerimizle Avrupa’ya ve dünyaya açıyoruz. Çünkü Türkiye sıradan bir Avrupa veya Asya ülkesi değil. Demokrasiyi Avrupa ve Asya’da en iyi yöneten, bu konuda sorun yaşamayan bir ülkeyiz” diye ekledi.
İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu Hakkında
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğuyla ilgili soruya yanıt veren Erdoğan, “Hukuk devletinde kimin hangi konumda olduğu önemli değil, hukuku çiğneyemezsiniz. Hukuku çiğnerseniz, hukuk devletinde yargı yetkisi gerekeni yapar. Yapmazsa yolsuzluk, hırsızlık ve her türlü yanlışlık yol alır” dedi. “İstanbul’da da aynı süreç işledi ve yargı şu anda gerekeni yapıyor” ifadesini kullandı. Son hakem olayını örnek vererek, “Futbol sahalarında bunlar olurken, eli kolu bağlı bir devlet bunu takip edemez. Gereken yapılmalı ve şu anda yapılıyor. Vatandaşlar tribünlerde bunu gördükçe memnuniyet duyuyor” diye konuştu.
Bu görüşme, Türk-Alman ilişkilerinde yeni bir dönemin kapısını araladı; savunma, ekonomi ve göç gibi alanlarda somut adımlar bekleniyor.
