Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, bu Cuma günü Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geleceğini duyurdu. Bu gelişme, Ermenistan–Azerbaycan–Türkiye hattındaki diplomatik hareketliliği yeniden gündeme taşıdı.
Peş Peşe Görüşmeler: Aliyev de Türkiye’de
Ziyaretten bir gün önce, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de Türkiye’ye gelecek. Bu ardışık temaslar, üçlü bir diplomatik girişimin ilk adımı olabileceği yönünde yorumlanıyor.
Geçtiğimiz yıl Azerbaycan’ın Karabağ üzerinde tam kontrol sağlamasının ardından bölgeden yaklaşık 100 bin Ermeni göç etmişti. Bu gelişmeler, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki barış sürecini yeniden gündeme getirmişti. Ancak sınır hattında zaman zaman çatışmalar yaşanmaya devam ediyor.
“Tarihi Ziyaret” ve Normalleşme Umudu
Ermenistan Meclis Başkanı Alen Simonyan, Paşinyan’ın Türkiye ziyareti için “tarihi” değerlendirmesinde bulundu. Paşinyan, Türkiye ile ilişkileri normalleştirmeyi hedefliyor. Bu kapsamda özellikle:
Sınır kapılarının yeniden açılması,
Karabağ sonrası yeni diplomatik sayfa,
Batı ile ilişkilerin güçlendirilmesi,
gibi başlıklar Ankara-Erivan hattındaki görüşmelerin merkezinde yer alıyor. Paşinyan’ın Rusya ile mesafeli bir dönemden geçtiği, Batı ile yakınlaşmaya çalıştığı da dikkat çekiyor.
Türkiye-Ermenistan İlişkilerinde Yeni İvme
Yılın başında Ermenistan, 1915 olaylarının “soykırım” olarak tanınması yönündeki uluslararası lobi faaliyetlerinden vazgeçtiğini açıklamıştı. Bu karar, diplomatik ilişkilerde yeni bir kapının aralanması olarak değerlendirildi.
Türkiye, 1993 yılında Azerbaycan’a destek amacıyla Ermenistan sınırını kapatmıştı. Ankara, sınırın yeniden açılması için Bakü ile Erivan arasında bir barış anlaşmasının imzalanmasını şart koşuyor. Ermenistan ise geçtiğimiz yıl sınır kapısını yenilediğini ve açmaya hazır olduğunu duyurdu.
İran Gündemi de Masada
Ermenistanlı üst düzey bir diplomatik yetkili, Erdoğan ile Paşinyan görüşmesinde Azerbaycan’la barış süreci kadar, İran’daki yabancıların tahliyesinin de gündeme geleceğini belirtti. Bu da bölgesel güvenlik başlıklarının, ikili görüşmelere entegre edileceğini gösteriyor.
Diplomatın sözleriyle:
“Bölgemizde yeni bir döneme hazırız.”
