Bu yazı, Türkiye Today’in haftalık ekonomi bülteni Turkish Economy in Brief’in 24 Kasım sayısında yayımlanmak üzere hazırlanmıştı. Bültene abone olmak için buraya tıklayın.
ABD teknoloji şirketlerinin değerlemelerinde olası bir “balon” endişesi ile birlikte Bitcoin’deki düşüş, son dönemde küresel piyasaları şekillendiriyor. Ekim ayında 126.000 doları aşan Bitcoin, geçen hafta yaklaşık 80.000 dolar seviyesine geriledi. Piyasalar, zirveden kısa sürede yüzde 30’un üzerinde yaşanan bu düşüşü anlamlandırmaya çalışıyor.
Son çöküşün ardından bile Bitcoin’in piyasa değeri yaklaşık 1,7 trilyon dolar seviyesinde seyrediyor; bu düşüşün önemi, kripto paranın küresel ekonomiye entegrasyonunun artması, çeşitli işlemlerde teminat olarak kullanılması ve kaldıraçlı ticaretlerdeki rolü nedeniyle daha da büyüyor.
Bitcoin’deki şokun diğer piyasalara sıçrayıp sıçramayacağı risk faktörü olarak yakından izleniyor. Ayrıca hatırlatalım ki bu yıl Bitcoin, ABD tarifelerinin ilk açıklandığı Nisan ayında yılın en düşük seviyesi olan 74.400 dolara inmişti.
Bu arada “AI balonu” tartışmasının gölgesinde, ABD’li teknoloji devi Nvidia üçüncü çeyrekte hisse başına 1,3 dolar kazanç bildirdi ve piyasa beklentisi olan 1,25 doları aştı. Çeyreklik gelir de güçlü gelerek 57,01 milyar dolar oldu ve tahminleri geçti. Bundan sonra büyük teknoloji firmalarının finansal sonuçları, genel piyasa havası için kilit gösterge olmaya devam edecek.
Türk ekonomisine dönersek… Jeopolitik cephede Türkiye’yi yakından ilgilendiren gelişmeler yaşanıyor. Rusya-Ukrayna savaşını bitirme çabaları kritik bir aşamaya girdi. ABD destekli yeni 28 maddelik barış planı ön plana çıktı ve ateşkes anlaşmasının yakında imzalanabileceğine dair raporlar var.
Türkiye, Karadeniz üzerinden her iki ülkeyle de önemli bağlara sahip komşu konumunda. Savaşın sona erdiği bir ortamda birçok sektörde olumlu ivme oluşabilir – özellikle Ukrayna’nın yeniden inşasıyla bağlantılı inşaat ve müteahhitlik, ayrıca gıda ve turizm.
Aynı zamanda her iki ülkenin enerji ve tahıl gibi önemli ihracatçılar olması nedeniyle ateşkes, küresel emtia fiyatlarında baskıyı hafifletebilir ve hatta düşüşlere yol açabilir. Bu, net enerji ithalatçısı olan Türkiye’nin cari işlemler dengesi için olumlu olur.
Son verilere göre Türkiye’nin cari işlemler hesabı Eylül ayında 1,112 milyar dolar fazla verdi. Temmuz’da 1,738 milyar dolar, Ağustos’ta 5,418 milyar dolar fazla olmuştu; yani cari işlemler üç ay üst üste pozitif kaldı. Burada düşük enerji fiyatları ve güçlü turizm gelirlerinin katkılarını belirtmekte fayda var.
Cari işlemler fazlası, döviz kurları üzerindeki riskleri azaltır ve Türk lirasını destekler. Bu da enflasyonun düşürülmesi dahil daha elverişli bir makroekonomik ortam yaratır.
Bu gelişmelerle birlikte Türk piyasalarında da olumlu rüzgarlar esiyor. Borsa İstanbul BIST 100 endeksi geçen haftayı yüzde 3,38 artışla 10.922,86 puanda kapattı. Rusya-Ukrayna savaşında ateşkes beklentileriyle birlikte üçüncü çeyrek kazançlarının beklentilerden iyi gelmesi, Kasım’da düşük enflasyon tahminleri ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Aralık toplantısında faiz indirimlerine devam edeceği beklentileri hisseleri destekliyor.
3 Ekim’den beri endeks yaklaşık yedi hafta boyunca 11.150 direnç seviyesini aşmakta zorlandı ve şimdi tekrar bu seviyeye yaklaşıyor. Teknik olarak bu seviyenin net aşılması, daha olumlu fiyatlamalara kapı açabilir. Ayrıca şu an yaklaşık 10.950’de olan 50 günlük hareketli ortalama, Ekim başından beri önemli bir direnç görevi görüyor. Aşağıda ise geçen hafta cuma günü test edilen 10.800 desteği korunmalı.





